8 Şubat 2011 Salı

İçki yasağı, anne bakışıyla

İnsanların tabii ki istediğini istediği yerde içmek hakkı vardır gibi, demokrat yanım dese de, anne yanımla içki yasağını sonuna kadar destekliyorum.
İçmeyi bilmeyen insanların olduğu bir ülkedeyiz. İçer, etrafı dağıtır, karşısındakinin kafasını, ağzını burnunu dağıtır, trafiği dağıtır, hem kendinin hem bir başkasının arabasını dağıtırı geçiyorum. Çok şükür böyle olaylara denk gelmedim (sayılır) ama çocuk parklarındaki, ormanlardaki içki şişelerine da-ya-na-mı-yo-rum !!! Buralardaki çöplere de dayanamıyorum !!!
Sadece içki değil, dışarıda çekirdek yeme yasağını da sonuna kadar destekliyorum. İstanbulda 17 milyon kişi yaşıyorsa, herkes bir tane çekirdek çöpünü yere atsa, 17 milyon eder !!! Hadi çekirdek bir nebze, en azından doğaya karışır diyelim.
Ama Üsküdardaki sahildeki çocuk parklarının durumu rezalet. Belediye istediği kadar temizlesin, akşamları manzarayı güzel bulan, şisesini kapıp geliyor. Hadi içiyorsun, şişeni niye kırıyorsun. Kendi kafasında kırsa, amenna. Ertesi gün bize de ancak parkı görmek kalıyor!
Niye bu kadar sinirliyim? Hafta sonu çocukları orman yürüyüşüne götürelim dedik. Çekmeköyde yeşillik alan en azından şimdilik hala var. Hatta orman bile denebilir. Ağaçların altı gayet temiz. Rahatlıkla yürünebilir. Ama gel gör ki yol kenarları içki şişeleri ile dolu. Kırık içki şişeleri!!! Plastik olanlar temizlenebiliyor, toplayıp çöpe atabilirsin. Ama şişeler çok ve parça parça.
Bir yerde mola verdik.
Çocuklar kendilerince sincaplara yuva hazırlıyor, ama bir baktım az ilerilerinde kırık içki şişeleri. Daha önceki tecrübelerime dayanarak, çöpleri toplamak için yanıma aldığım poşeti açtım, temizledim ama hangi birini temizleyeceksin ki...
Sonuç: İçmesini bilmeyen içmesin kardeşim!!! Kamuya açık alanda içki yasağını da sonuna kadar destekliyorum.